Haber: GAYE ŞEYMA CAN/ Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
Halk Evleri ve İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri İstanbul Şişli’de, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını protesto etmek için düzenlediği eylemde İsrail’i protesto çağrısı yaptı. BDS Türkiye temsilcisi Ümit Doğru yaptığı açıklamada, “Dünya halklarının bekleyecek vakti yok. Filistin’de süre giden işgal ve soykırımın derhal durdurulması gerekiyor. Bunun için ne protesto eylemleri tek başına yeterli olacak, ne de siyasi liderlerin kınamalarının bir hükmü olacaktır. Yıllardır yaptığımız, İsrail’in topyekün boykot ve tecrit edilmesi, yatırımların geri çekilmesi ve İsrail’e yaptırım uygulanması çağrılarının karşılık bulması bugün hiç olmadığı kadar hayati hale gelmiştir. İsrail’le tüm diplomatik ilişkiler kesilmeli, İsrail işgal rejiminin Türkiye’de bulunan tüm diplomatik temsilcileri sınır dışı edilmelidir” dedi.
Halk Evleri ve İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri İstanbul Şişli’de bulunan Cevahir Alışveriş Merkezi önünde bir araya gelerek İsrail’in Filistin’e saldırılarını protesto etti, İsrail ile ilişklilerin kesilmesini istedi. Eylemde açıklamayı BDS Türkiye temsilcisi Ümit Doğru okudu. Doğru şunları söyledi:
“FİLİSTİNLİLER 7 EKİM’DE İŞKALCİLERE BOYUN EĞMEYECEĞİNİ GÖSTERDİ: Gayrimeşru İsrail rejimi, Filistin halkını kesintisiz ve sistematik şekilde katletmeye, yerinden sürmeye, temel yaşamsal ihtiyaçlarından mahrum bırakmaya ve Filistinlileri hukuksuz biçimde esir tutmaya devam ediyor. 75 yıldır Filistinlilerin bedenleri, toprakları, kutsal sembolleri ve kendi kaderini tayin hakkı saldırıya uğruyor. Bu şartlar altında Filistin halkı, elindeki her türlü araçla işgale ve yok olmaya karşı meşru olan direnişini ortaya koymaktan geri adım atmadı ve 7 Ekim’deki hamlesiyle de işgalcilere boyun eğmeyeceğini herkese gösterdi. 2 milyondan fazla insanın 16 yıldır yoğun abluka altında yaşadığı Gazze, bu günlerde bir soykırıma sahne oluyor. Çok sayıda askeri noktanın ve yerleşim biriminin kontrolünü kaybeden İsrail rejimi, hemen arkasından Gazze’de yaşayan halkı cezalandırma yoluna gitti. Büyük çoğunluğu sivil ve çocuk olan dört binden fazla insan katledildi. İsrail işgal güçleri, insanların yaşadığı evlerin yanı sıra hastaneleri, camileri, kiliseleri, Birleşmiş Milletler okullarını, güvenli bir yer arayan insanların oluşturduğu araç konvoylarını da hedef alıyor. İşgal güçleri resmi sözcüleri Gazze’de yaşayan halkı yarı hayvan olarak nitelendirerek, zaten 16 yıllık abluka nedeniyle sınırlı düzeyde erişilen tibbi malzeme, gıda, temiz su, elektrik, yakıt ve internet akışını tamamen keserek savaş suçlarına yenilerini ekliyor. İsrail işgal rejimi, tarihi boyunca yaptıklarıyla ırkçı, işgalci ve sömürgeci ideolojik karakterini sayısız kez ortaya koymuştur. 7 Ekim’den sonraki fiilleriyle de bu karakterini tüm dünyaya tekrar açıkça ilan etmiştir.
ABD ÖNCÜLÜĞÜNDEKİ DEVLETLERİN İSRAİL’İN İŞLEDİĞİ SUÇLARA KALKAN OLMASI KABUL EDİLEMEZ: Özellikle ABD öncülüğündeki devletlerin İsrail’in işlediği suçlara kalkan olması, dahası askeri destek sunması kabul edilemez. Dünya halklarının bekleyecek vakti yok. Filistin’de süre giden işgal ve soykırımın derhal durdurulması gerekiyor. Bunun için ne protesto eylemleri tek başına yeterli olacak, ne de siyasi liderlerin kınamalarının bir hükmü olacaktır. Yıllardır yaptığımız, İsrail’in topyekün boykot ve tecrit edilmesi, yatırımların geri çekilmesi ve İsrail’e yaptırım uygulanması çağrılarının karşılık bulması bugün hiç olmadığı kadar hayati hale gelmiştir.
Bu kapsamda taleplerimiz şunlardır:
-İsrail’le tüm diplomatik ilişkiler kesilmeli, İsrail işgal rejiminin Türkiye’de bulunan tüm diplomatik temsilcileri sınırdışı edilmelidir.
-İsrail’le tüm ticari ilişkiler kesilmeli, Gazze’de iki milyondan fazla Filistinli açlık ve susuzluktan ölüme sürüklenirken; İsrail rejimine yardım tedarik eden gemiler durdurulmalı ve halihazırda bu işlevi gören gemiler geri çağrılmalıdır.
Başta ABD olmak üzere İsrail’e destek veren tüm ülkelerin askeri varlıkları Türkiye’den çıkarılmalıdır. Bizler Filistin halkından ve meşru direnişinden yanayız. Filistinlilerin bizden en büyük beklentisi de İsrail’i tümüyle yalnızlaştırmamızdır. Halklar bugün İsrail’in etnik temizlik ve soykırım girişimlerine karşı durmalı, yarın insanlığa karşı suç işleyen İsrail askeri ve siyasi liderliğini mahküm ettirmelidir. Mücadelemiz, nehirden denize tüm Filistin özgürleşene dek, milyonlarca Filistinli evlerine ve topraklarına dönünceye dek sürecektir. Filistin’e özgürlük İsrail’e boykot.”